Efsane bir sezon yaşayabiliriz ama aynı zamanda bir hayalkırıklığı yaşatan sezon da olabilir. Hilbert lanetli 9 numarayı giydi, Quaresma canı istese, kafasını kullansa karşısına çıkan rakipleri ezer geçer kimse tutamaz ama isterse işte. Guti, pardon Guti Hazretleri hala inanamıyorum aslında Beşiktaşım için oynayacağına. Galatasaraylı bir arkadaşla Guti'nin gelişini izlerken şöyle bir laf etti; Abi Quaresma tamam da Guti fazla be. İşte böyle bir adam, sözde Süper Lige fazla bir adam. Zidane ve Benzema'ya attırdığı gollerin birini bir derbi maçında attırsın bütün kapalı çıldırıp sahaya inebilir. O kalibrede bir adam. Onun için benim gözüm ne Hilbert'de ne Q7'de ne Nihat'da ne başkasında. Benim aklım da fikrim de Guti.
Eee peki kim gidecek. Nobre bavul dolusu para alıyor, Türkiye pasaportu yüzünden bu parayla takımda kalması ne derece doğru. Delgado... Sanırım artık gitmesinin vakti geldi. Fink'in kalması Necip'i kesecekse O da gidebilir. Necip için gidebilir. Holosko, sanki onun da hevesi kaçtı gibi, ne kadar yararı olabilir bize artık o muamma. Keşke Delgado ve Holosko'dan güzel para kaldırsak da, Bobo'nun yanına sağlam bir forvet alabilsek.
Bir de dillerde Ferrari. Biri gelip gel dese gidecek gibi basındaki haberler. Ama insanın da bu yalan dolan basına inanası gelmiyor. Ferrari'nin yerine oynacakları düşündükçe biraz ürperiyorum. Uzun bir maratonda defansta istikrarlı adamlar lazım. Türkiye'de işte bu diyebileceğimiz bir stoper var mı malesef yok. Yabancı alabilir miyiz? Alırız da neremize alacağız.
İşte hep soru işaretleri, belirsizlikler. Sezon yaklaşıyor iki hafta kaldı ve hala kadro tam belli değil. Önümüzdeki iki hafta çok şeyi belli edecek.
Bizim dileğimiz, Hilbert'in 9'un lanetini kırması, Q7'nin tribünle coşması, Guti'nin asistleriyle bizi sarhoş etmesi, Nihat'ın bol bol KAHVECİİİ anonsuna cevap verdirmesi, Necip'in işte yeni kartal diye manşetler attırması, Schuster'in bembeyaz forma simsiyah şortla kartal gibi saldıran bir takım yaratması... Haydi hayırlısı.