20 Ağustos 2010 Cuma

Lale Devri mi Yoksa?

Neyi hedefliyoruz bu sene? Toto Lig, Türkiye Kupası ya da Avrupa Ligi. Peki neye ihtiyacımız var bunları hedeflemek ve hedefe ulaşmak için. Toto Lig için Quaresma, Guti ve tabi ki Robinho gerekli midir? Son iki seneye bakarsak pek de gerekli değil. Peki Avrupa Ligi için? Son yıllara bakarsak, Zenith, Shaktar, Fulham kadrolarında superstar diye tabir edilen futbolculardan yoktu. Birinci şart komple takım olabilmek günümüz futbolunda. Quaresma var, ekonomik açıdan gayet başarılıdır, Guti transferine laf eden olur mu, olmaz. Ama gel gelelim defans dörtlümüze. Sağ bek Erhan Güven geçen sene dış kapının mandalı yaptığımız adam. Stoper Zapo geçen sene tu kaka dediğimiz adam. Ferrari desek, Sivok Ocak'a kadar yatacağım arkadaş demese büyük ihtimal O'nu da yollamıştık. Sol bek desem zaten yıllardır aynı. Bu ortamda Robinho transferi (gerçekleştiğini düşünürsek en azından peşinden koştuğumuzu) lale devrindeki zevki sefadan başka nedir. Esmerin lütfetmesi için harcanacak para niye geleceğimize harcanmaz. Nihat'dan sonra 10 yıl bekledik Necip geldi, şimdi yine bir 10 yıllık periyot mu geçecek. O parayla niye geleceğe yatırım yapılmaz. Hadi anladık oyuncu izlemek için adam barındırmıyorsun dört bir yanı gezecek. Bari football manager al, bak Everton yapıyor aynısını. Yine bul sponsorunu, harca paranı 2 sene sonra 2 katını kazan. Nedir bu çıldırt bizi başkan durumları. Barcelona, Milan, Manchester United, Juventus, Liverpool, Chelsea gibi kaleler bile bu sene transferde azıcık soluklanalım arkadaş modundalar. Biz boş hayaller peşinde koşuyoruz. Geleceğimizi esmer bir çocuğa ipotekliyoruz.

Bu toprakların en büyük sorunu bu malesef. Sistemsizlik, kuralsızlık. Günü kurtarmak için içine girilen anlamsız yollar, alınan mantıksız riskler. Bunun diğer tarafı olan taraftar ise çıldırt bizi başkan konumunda. Beşiktaş artık taraftarından kopuyor. Milyon dolarlık bir holdingin malı olma yolunda gidiyor. Yönetim kurulu başkanının parası varsa Avrupa Ligi gelir ama ya takıma alınmayan zengin velet gibi, top benim ulan diye isyan edip çeker giderse. Aynı o zengin çocuk gibi topunu da alıp diğerlerini ortada bırakırsa. Biz kim için Seninle doğmuşum sensiz ölemem, dünyayı verseler yine vazgeçmem diye haykıracağız. Robinho için, 1 senelik zevk için niye Beşiktaş'ımızı satalım. Robinho burda simgedir sadece asıl sorun olmayan bütçelerle, çıldırt bizi başkan rolüne soyunmaktır. Beşiktaş'ın geleceğini zifiri karanlık yapmaktır.

Beşiktaş'ın ihtiyacı olan Robinho değildir. Temeldir, sistemdir. Quaresmalar, Gutiler alınmalıdır ama eldeki para da geleceğe, temele yatırılmalıdır. İşte o zaman 1-2 yıllık lale devirleri değil istikrarlı, yere sağlam basan devirleri yaşarız.

Asıl soru ve cevap şu. Sizi Necip mi daha çok heyecanlandırıyor yoksa Robinho mu? Robinho için dillendirilen paraya karşılık olarak 5 sene içinde 2 tane daha Necip garantisi verilse hangisini kabul edersiniz?

Benim cevabım mı, son günlerin en güzel lafı, Necip Beşiktaş'tır!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder