12 Şubat 2010 Cuma

Takıma Dönelim Diyenlere...

İbrahim Altınsay'ın yazısını stalker sayesinde gördüm. Diyor ki orda;

"Manchester United maçlarını izliyor musunuz? Evlerinde oynadıkları maçlarda tribünlerde Yeşil-Sarı atkılar ve pankartlar çığ gibi çoğalmakta... Oysa United’ın renkleri kırmızı-beyaz-siyah... Yeşil-Sarı ise 1878’de kurulmuş Newton Heath takımının renkleri... Kulüp 1902’de mali zorluklar içine girince el değiştiriyor ve Manchester United adını alarak devam ediyor hayatına... İngiltere Ligi’ni yakından izleyenler, farklı renkli deplasman formaları çıkalı beri United’ın zaman zaman Yeşil-Sarı giydiğini hatırlar.
Şimdi bu renkler, Manchester United’ın sahibi Amerikalı Glazer ailesini protesto hareketinin simgesi haline geldi. Yani köklerine dönüyor taraftar... İki hafta önce Burnley maçında ortaya çıktı bu atkılar... O maçta açılan ‘Hate Glazer, Love United-United’ı Seviyorum, Glazer’dan Nefret Ediyorum’ pankartı alel acele toplatılmıştı. Ne ki, son Portsmouth maçında ‘Glazer Arkanı Kolla’dan başlayan, “Glazer Dışarı”ya uzanan yüzlerce pankarta engel olunamadı. Bu maçta Yeşil-Sarı atkılar yok sattı ayrıca. ‘Malcolm Glazer Yeeteer’in İngilizcesi ‘We Want Glazer Out, We want Glazer Out’ tezahüratıyla inledi Old Trafford’ her golden sonra.

Nereden çıktı bu protesto?
Yanlış okumadınız, Manchester United’ta oluyor bunlar. İki yıl önce Şampiyonlar Ligi’ni kazanmış, geçen yıl final oynamış Manchester United’ta! Ay sonunda Lig Kupası finali için Wembley’e çıkacaklar. Üst üste dördüncü şampiyonluğa gidiyorlar. Ligi kazanırlarsa toplamda Liverpool’un rekorunu kıracaklar.
Sportif başarı fesadına uğradı da ondan mı ‘Glazer Dışarı’ kampanyası yapıyor taraftarlar? Yo hayır. Kimilerinin ‘Düşler Tiyatrosu’, Roy Keane’in ise ‘Sıkıntılar Tiyatrosu’ dediği, benim de ne yalan söyleyeyim, pek sakin bulduğum Old Trafford tribünleri bu protesto ile birlikte birden canlanıverdi. Bir dakika durmuyorlar. Bir yandan takımlarını destekliyorlar öte yandan da yönetime ‘Yeter’ demekten geri kalmıyorlar.
Bizde olduğu gibi, taraftarlık ruhundan nasibini almamışlar ekranlarda, “Olur mu canım, taraftar kayıtsız şartsız takımı desteklemeli. Örneğin taraftar yönetime ‘yeter’ dediği için Beşiktaş şampiyonluğu kaçırabilir” diye buyurmuyor... Tersine herkes bu protestoyu anlamaya çalışıyor. Taraftarın en temel hakkı olarak görüyor... Deneyimli futbolcu Neville, “Tribünleri canlı görmek bizi olumlu etkiliyor” diyor. Taraftar Derneği’nin, Glazer’ı protesto etmek amacıyla sembolik istifaya çağırdığı, Sosyalist eğilimleriyle bilinen Alex Ferguson da Maç Günü Dergisi’ndeki yazısında taraftardan sempatiyle söz ediyor."

Diyecek bir şey kalmamış sanırım. İki kupayı unutmayıp vefasızlık yapmayanlara, kongre onu seçti takıma dönelim diyenlere günde 3 öğün okutmak lazım bu yazıyı.

Yazının tamamı için buyrun.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder